• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • https://www.facebook.com/Haber-Tekniker-1805708642985868/
  • https://www.twitter.com/habertekniker
Şevket GÖLÜK
yazarSevket@yandex.com
BİNALARIN YILDIRIMDAN KORUNMASI
01/07/2017
Ülkemiz dört mevsimi de yaşayan bir coğrafyada bulunduğu ve özellikle deniz kıyı şeritlerinde bulunan şehirlerimizin sürekli yağışlı olması ile buralarda yapılan çok katlı ve toplu kullanıma açık binaların yıldırım düşmelerinden korunması gerekliliği ortaya çıkmıştır.
 

Yıldırım, bulutların üst katmanlarında oluşan pozitif yükler ile alt katmanlarda oluşan negatif yükler arasındaki enerji transferi olarak tanımlanabilir. Yıldırım konusunda kesin bilgiler bulunmamakla birlikte, bulutlardaki buz kristallerinin sürtünerek elektrik yüklerini meydana getirdiği ve etkileşim sonucunda yıldırım oluştuğu söylenmektedir. Yıldırımların yaklaşık % 80’ının negatif yıldırımlar oluşturmaktadır. Pozitif yıldırımlar negatif yıldırımlara göre daha aza oluşmasına rağmen çok güçlü ve tehlikeli yıldırımlardır.

Binaların Yıldırımdan Korunması _ Şevket GÖLÜK
Yıldırım ile şimşek birbirinden farklı kavramlardır. Şimşek bulutlar arasında gerçekleşirken, yıldırım bulutlar ile toprak arasında ve yaklaşık 1000 km hızla gerçekleşmektedir. Yıldırımın düştüğü bölgede ani ısı değişimleri olur ve sonucunda hortumlarda meydana gelebilir.

İnsanları, binaları, tesisleri ve donanımları yıldırımın etkilerine karşı korumak amacıyla, yıldırım düşmelerinin kontrolü ve yönlendirilmesi bilim adamlarının yıllardır devam eden bir uğraşı alanı olup; konuyla ilgili araştırmalar, yıldırım boşalmasının kesin olarak tanımlanamayan bazı belirsiz yönleri nedeniyle yapılan araştırmalar devam etmektedir.

Yıldırımdan korumada amaç, yıldırımın doğrudan veya dolaylı etkilerini ortadan kaldırmak ya da en aza indirmektir.

Geçmişte, yıldırımdan korumanın amacı, yıldırıma karşı can güvenliğini sağlama ve yangın önleme ile sınırlı iken, bugün gelişen teknoloji ve yaşam standartları, koruma anlayışını ve kapsamını çok daha ileri seviyelere getirmiştir.

Yıldırımın doğrudan ya da dolaylı etkilerine karşı mutlak ve kesin koruma sağlamanın çok zor olduğu bilinmektedir. Bunu bir örnek ile açılayacak olur isek, yıldırımdan koruma sistemine ya da yapının bir noktasına yıldırım düştüğünde, sistemin topraklama direnci ve akımın değerine bağlı olarak, toprağa geçiş bölgesinde ve yapının tamamında, tepe değeri 100 KV’lar mertebesinde gerilimlere ulaşabilen bir alan oluşabilmektedir.

Ülkemizde, yıldırımdan korunma ve koruma ile ilgili yönetmelikler hazırlanmış ve uygulamalarda bu yönetmeliklere uyulması istenmektedir. Bu yönetmelikler şunlardır:

-          Bayındırlık ve İskân Bakanlığı, Elektrik Tesisatı Genel Teknik Şartnamesi (30.06.2007 Tarih ve 26568 sayılı Resmi Gazete)

-          TS EN 62305-1 Yıldırımdan Korunma (Haziran 2007)

-          Türkiye Yangından Korunma Yönetmeliği ( 09.09.2009 Tarih ve 27344 sayılı Resmi Gazete)

 

Yıldırımdan Korunma Yöntemleri:

Yıldırım kontrol altına alınmadığı zaman çok büyük felaketlere neden olabilir. Yıldırıma karşı korunmada temel şart, yıldırım deşarjının en kısa yoldan toprağa akmasını sağlamaktır. Bununla beraber, yıldırım akımlarının karakteristik bandı çok geniş olduğundan, bütün şartlar altında tam bir koruma yapılması mümkün değildir. Günümüzde uygulanan standartlarla risk en aza indirilmeye ve en az zararla atlatılmaya çalışılmaktadır.

Canlıların Yıldırıma Karşı Korunması:


Canlının vücudundan yıldırım akımı geçmesi, şok tesiriyle kalbe tesir eder ve kalbi durdurarak ölümüne sebebiyet verir. Bu nedenle,


· Açık, ağaçsız, çıplak düz ovada ayaklarınız kapalı olarak yere çömelmeli, başınız yere doğru eğik olmalı, yüksekliğiniz en aza indirgenmelidir. Hiçbir zaman yere yatılmamalıdır.

· Gök gürültülü hava olaylarında güvenli bir binanın içine gidilmelidir. Açık alanlardan kaçınılmalıdır. Metal iletkenlerden (elektrik hatları ya da metal çitler gibi) uzak durulmalıdır.

· Yıldırımın alanda bulunan en yüksek nesnelere düşmeye meyilli olduğu unutulmamalı, tek başına yüksek ağaçlar, kuleler ya da elektrik direklerinden uzak durulmalıdır.

· Kapalı metalden oluşan araba ve diğer taşıtlar yıldırım için bir sığınma ortamıdır. Buradaki metal çerçeveli ortamlar yıldırıma karşı bir Faraday kafesi oluştururlar. Akımların kafesin dış yüzeyinden akmasıyla içerisi için bir koruyucu kalkan oluşmaktadır.

Binaların Yıldırıma Karşı Korunması:

Yıldırım akımının binaya nüfuz etme ihtimali, uygun olarak tasarlanmış yıldırımdan korunma sisteminin varlığı ile önemli ölçüde azaltılır. Patlamalara, yangınlara veya binaların zarar görmesine sebep olan yıldırımdan, binaların korunmasında 2 temel sistem vardır. Bunlar;

1 - Pasif yakalama uçları        : Franklin Çubuğu ve Faraday Kafesi

2 - Aktif yakalama ucu          : Paratoner

1 -Pasif yakalama uçları :

a) Franklin Çubuğu: Pasif korunma yönteminde; yıldırımdan korunma yüksek noktalara sivri uçlu metallerin konulup toprak bağlantısının yapılması ile sağlanır. Amaç yıldırımın sivri uca düşerek oradan toprağa verilmesidir. Böylece düşen yıldırımın binaya ve çevresine zarar vermesi engellenmiş olur.

Genelde kule tarzı yerlerin, camilerin, fabrika bacalarının, siloların, asansör kulelerinin yıldırımdan korunmasında kullanılan bu yöntemde sabit bir koruma açısı ile belirlenen bir alan korunabilmektedir. Oluşan yıldırım, Franklin Çubuğu iniş iletkeni vasıtasıyla direk toprağa iletilir.

b) Faraday Kafesi : Faraday Kafesi dışarıdaki elektriksel olaylara karşı içerideki her şeyi korur. Etkin koruma için kullanılan “Faraday Kafesi”, faraday’ın yaptığı çalışmalarda iletken bir kafes içinde elektrik alanının sıfır olduğunun belirlenmesiyle kullanılmaya başlanmıştır.

Korunmak istenilen yapı iletkenlik özelliğine sahip topraklanmış bir çeşit kafes içine alınarak ve çatıda belirli aralıklarla sivri uçlar çıkararak, yüksek frekanslı gerilimlerin ve manyetik parazitlerin geçişine izin vermemektedir. Faraday kafesinin sağladığı güvenlik, gözlerinin boyutlarına bağlıdır. Gözler küçüldükçe koruma artmaktadır. Faraday kafesi doğru şekilde uygulandığında çok etkin koruma sağlayan bir yöntemdir. Fakat maliyetinin yüksekliği çok yaygın olmasını engellemektedir.

2 -Aktif Yakalama Ucu (Paratoner) : Bir diğer korunma yöntemi olan paratonerlerin çalışma prensibi şöyledir; metal çubuğun varlığı eş potansiyel düzlemi deforme eder ve sıfır düzlemini yukarı doğru götürür, bunun üstüne de paratonerin ucundaki iyonlar bu noktada gerilim yoğunluğunu artırır. Buradan devamlı iyon çıkışlarının bulutun elektrik yükünü nötrleştirdiği kabul edilir. Yıldırımın belirli bir uzaklıktaki komşu bölgeye düşmektense paratoner üzerine düşeceği kabul edilir. Aktif paratonerler, montajının yapıldığı noktadan itibaren belirli koruma çapının kapsadığı alanı ve binaları korurlar.

Aktif paratonerler radyoaktif kaynak içerikli paratonerlere alternatif olarak yapılan çalışmalar neticesinde ortaya çıkmıştır. Sakıncalarından dolayı radyoaktif paratonerlerin yasaklanmasıyla aktif paratonerlerin kullanılması dünya çapında yaygınlaşmıştır.

Engellenemeyen ve önüne geçilemeyen bir doğa olayı olan yıldırımdan önlemler alınırsa, en az zararla atlatılabilir. Yıldırımdan korunma yöntemlerinde korunacak alanın durumuna göre en uygun yöntem belirlenmelidir. Böylelikle alınan bireysel tedbirler ve binaların en iyi şekilde korunması ile risk düşük seviyelere çekilebilmektir.

 

Şevket GÖLÜK

Yazar & Web Editörü & Tekniker & Proje Tasarımcısı & Enerji Uzmanı 
http://sevketgoluk.blogspot.com.tr
https://www.facebook.com/sevketgoluk
https://twitter.com/sevketgoluk
https://www.instagram.com/sevketgoluk
 
 

 

 

 

 

 



1268 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

MADEN KAZALARI, KADER VE TEDBİRLER - 25/04/2023
Madencilik sektöründe çalışanlar eğitilse ve güvenlik önlemleri alınsa da, maden ocaklarında mekanize üretim yerine emek yoğun çalışılması nedeniyle, madencilikte ölümlü iş kazası sıklığı oldukça yüksektir.
ÜRETTİĞİMİZ ENERJİMİZ KADAR GÜÇLÜYÜZ - 24/09/2022
Enerji ihtiyacımızın yaklaşık %50’sini dışarıdan karşıladığımız resmi verilere göre de sabit olup, bu veriler bize enerji kullanımımızda dışarıya yüksek oranda bağlı olduğumuzu ortaya koymaktadır.
ANADOLU’DA YAKILAN TEKNİKER MEŞALESİ - 28/03/2022
Teknikerler olarak her ne olursa olsun bizler ülkemizi, bayrağımızı, vatanımızı seviyoruz. Bu sevgimizi ekonomimize, teknolojimize ve üretimimize yüksek oranda katkı sağlayarak göstermeye her daim hazırız.
PROJE YÖNETİMİ - 06/01/2022
Proje yönetimi yapılan işin mutlak başarı ile sonuçlanması için olmazsa olmaz bir yöntem şekli olup günümüz çağında önemi daha iyi anlaşılmaya başlamış ve önemi giderek te artmaktadır.
PANDEMİ SÜRECİNDE ÇALIŞANLARIN GÜVENLİĞİ - 07/07/2021
Pandemi dönemlerinde çok etkilenen kesimler çalışanlar olmaktadır. Uluslararası Çalışma Örgütü(ILO) istatistiklerine göre dünya geneli çalışan sayısı 3,3 milyar olup salgınlarda etkilenecek olan yüksek riskli işlerde 1.25 milyar insan çalışmaktadır.
İNŞAAT SEKTÖRÜNDE TEKNİKER İSTİHDAMI - 18/03/2021
Sektörde Mühendis, Teknik Öğretmen, Tekniker, Teknisyen ve Ustalar gibi unvanlı teknik insan gücü çalışmakta olup, sayısal orana bakıldığında birinci sırada vasıfsız işçiler ve ustalar çalışmakta iken ikinci sırada da Teknikerler çalışmaktadır.
DEPREM DEĞİL DENETİMSİZ BİNALAR ÖLDÜRÜR - 15/09/2020
Ülkemiz insanları ve ülke yönetiminde söz sahibi olan kurum/kuruluşlar deprem sonrası acil müdahaleleri, açılan yaralarımızı sarmayı öğrendi ama deprem öncesi yapılması gerekenleri öğrenemedi.
ÇALIŞMA HAYATINDA İŞ BULMA ÜMİDİMİZ YOK OLUYOR - 26/05/2020
İş bulmak ve çalışmak ilk olarak bireysel olarak insanların kendi yaşamlarını ve aile bireylerini yaşamlarını devam ettirebilmesi için tüm ülke insanlarımızın temel hedef ve ihtiyacıdır.
2019 YILININ GENEL ANALİZİ - 05/01/2020
Geriye dönüp baktığımızda günlerin, haftaları, haftaların ayları kovaladığı hızla geçip bir yıl yaşadığımızı da düşünsek aslında millet olarak zor bir yıl geçirdik.
 Devamı
DUYURU PANOSU
Radar Elektronik - Ankara
Takvim
Hava Durumu