• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • https://www.facebook.com/Haber-Tekniker-1805708642985868/
  • https://www.twitter.com/habertekniker
Şevket GÖLÜK
yazarSevket@yandex.com
GELECEĞİMİZDE RÜZGAR VE GÜNEŞ ENERJİSİNİN ÖNEMİ
29/06/2015

Günümüz gelişen teknolojisine paralel  olarak insanlarımızın enerjiye ihtiyaçları sürekli artmaktadır. Bu sürekli artan enerji talebi çağımızda birçok yolla karşılanmaya çalışılmaktadır. Bu yollar hidroelektrik veya atom santralleri başta olmak üzere çok çeşitlidir. Enerji ihtiyaçlarımızı karşılamak için yapılan çalışmalar yetersiz kaldığı ve ayrıca enerji ihtiyacının hızlı bir şekilde atmasından dolayı maalesef doğayı ve insan yaşam alanlarını mahvetmede bazı olumsuz çalışmalar yapılmaktadır.

Tüketilen enerji miktarı, günümüzde ülkelerin gelişmişlik seviyelerini gösterir olmuştur. Petrol ve kömür rezervlerinin giderek azalması, doğalgazın da kısıtlı olması nedeniyle yenilenebilir dediğimiz rüzgar ve güneş gibi enerji kaynaklarına olan talep giderek artmaktadır.


Yenilenebilir dediğimiz rüzgar ve güneş enerjisi kaynaklarının çevreye olumsuz etkileri, konvansiyonel (petrol,kömür,doğalgaz,…) enerji kaynaklarına göre daha azdır. Yenilenebilir enerji kaynaklarının maliyetleri fosil kökenli yakıtlara göre daha azdır, yenilenebilir olduklarından dolayı tükenmezler ve konvansiyonel yakıtların aksine çevre ve insan sağlığı için önemli bir tehdit oluşturmazlar.


Enerji, dünyamızda yaşamın sürdürülebilmesi için gerekli temel ihtiyaçlardan biridir. Isıtmada, aydınlatmada, elektrikli aletlerin çalıştırılmasında, taşımacılıkta, sanayide vb. birçok alanda enerji kullanılmaktadır. Ancak enerji kaynaklarının tüketimi, çevresel problemleri de beraberinde getirmektedir.

Dünyamızda enerji ihtiyacı her yıl yaklaşık % 5-7 oranında artmaktadır. Buna karşılık, bu ihtiyacı karşılayan fosil yakıt rezervi ise çok daha hızlı bir şekilde azalmaktadır. En iyimser tahminler bile önümüzdeki 40-50 yıl içinde petrol rezervlerinin büyük ölçüde tükeneceğini ve ihtiyacı karşılayamayacağını göstermektedir. Kömür ve doğalgaz için de uzun süreçte benzer bir durum söz konusudur. Ayrıca fosil yakıt kullanımı, dünya ortalama sıcaklığını artırmış, yoğun hava kirliliğinin yanı sıra milyarlarca dolar zarara yol açan sel, fırtına gibi doğal felaketlerin gözle görülür şekilde artmasına neden olmuştur. Bu nedenle insanoğlu fosil yakıt rezervlerinin bitmesini beklemeden temiz enerji kaynaklarına yönelmek zorundadır.

Günümüzdeki enerji sorunu karşısında önem kazanan yenilenebilir enerji kaynaklarından biyogaz, üretim koşulları elverişli bölgelerde lokal gereksinimlere cevap verebilecek nitelikte görünmektedir. Jeotermal enerji temiz ve çevre dostu bir enerji kaynağıdır. Özellikle hava kalitesinin korunmasına katkı sağlamaktadır. Güneş enerjisi yenilenebilir ve sürekli bir enerji kaynağıdır. Rüzgâr enerjisi kararlı, güvenilir, sürekli bir kaynak olup dışa bağımlı değildir.

Güneş enerjisi, güneşin çekirdeğinde yer alan füzyon süreci ile açığa çıkan ışıma enerjisidir ve güneşteki hidrojen gazının helyuma dönüşmesi şeklindeki füzyon sürecinden kaynaklanır. Elektrik güç üretimleri ve binaları ısıtmak veya soğutmak için güneş enerjisi kullanımları halen aktif bir çalışma sürecindedir. Güneş enerjisi günümüzde en çok su ısıtma amacıyla kullanılmaktadır.

Güneş enerjisinden yararlanma konusundaki çalışmalar özellikle 1970’li yıllardan sonra hız kazanmış, güneş enerjisi sistemleri teknolojik olarak ilerleme ve maliyet bakımından düşme göstermiş, güneş enerjisi 2006 yılında EİE tarafından çevresel açıdan temiz bir enerji kaynağı olarak kabul edilmiştir.

Güneş enerjisi çevre kirliliğine yol açmayan tükenmez bir enerji kaynağıdır. Son yıllarda görülen yakıt fiyatlarındaki yüksek artışlar nedeniyle birkaç yıl öncesine kadar ekonomik görülmeyen güneş enerjisi, bazı kullanım alanlarında oldukça ekonomik duruma gelmiştir. Diğer alışılagelmiş enerji kaynaklarına alternatif olarak güneş enerjisi çok umut vericidir.

Güneş enerjisinin kullanımı, gündelik yaşam yapısından ve konutlardan başlayıp; haberleşmeye, tarıma, endüstri kesimine, elektrik santrallerine, askeri hizmetlere ve uzaya kadar uzanmaktadır. Güneş enerjisinin günümüzde önem kazanan uygulamaları; oldukça yaygınlaşan güneşli su ısıtıcılarının dışında, güneşle ısınan binaların yapımı, güneş enerjisinin elektriğe çevrilmesi, güneş enerjili su pompalarının tarımsal sulamada kullanılması, geleceğin yakıtı olan hidrojenin sudan üretiminde güneş enerjisinden yararlanılması biçiminde sıralanabilir. Ayrıca güneş enerjisinin kullanıldığı alanlara mobil telefonlar, hesap makineleri, radyo, TV ve uydu alıcıları, radar ve meteoroloji istasyonları, havaalanları ışıklandırmaları, denizcilik uygulamaları, karavanlar, sokak ve bahçe aydınlatmaları ilave edilebilir.

Güneş enerjisinin avantajları arasında; doğrudan güneş enerjisini kullanması, doğal ısıtma ve soğutma sistemleri kullanarak binaların gereksiz ve aşırı ticari enerji tüketimlerini önlemesi, doğal ve sağlığa zararsız malzemeler kullanılması, elektrik şebekesinin ulaşımının zor olduğu yerleşim bölgelerindeki enerji ihtiyacının karşılanması, sürekli olması, ekonomik olması ve dışa bağımlı olmaması sayılabilir. Güneş enerjisinin dezavantajları, ilk yatırım maliyetinin çok yüksek olması ve güneş pillerinin düşük verimle çalışmasıdır.

Diğer önem arz eden enerji kaynağı olan rüzgârdan elde edilecek enerji tamamen rüzgârın hızına ve esme süresine bağlıdır. Rüzgâr; kararlı, güvenilir, sürekli bir kaynaktır. Rüzgâr santralleri, türbin için geniş alana gereksinim gösterebilirler, dışa bağımlı değillerdir, gürültülüdürler ve kuş ölümlerine neden olurlar, radyo ve TV alıcılarında parazitlenme yaparlar. Bu nedenle İngiltere başta olmak üzere birçok Avrupa ülkelerinde büyük rüzgâr türbinlerinin, yarattığı çevre sorunları nedeniyle milli park alanlarının sınırları içine ve çok yakınlarına kurulması yasaklanmıştır. Rüzgâr enerjisinin desteklenmesinde, çevresel ve enerji üretimi hedeflerinin yanında endüstriyel ve ekonomik büyüme ve bunlara paralel olarak iş gücü yaratımı hedefleri de büyük önem taşımaktadır.

Genel olarak, elektrik hizmet sektörünün merkezi yönetimin kontrolünde olduğu ülkelerde daha çok büyük/orta ölçekli rüzgar tarlalarının kurulması tercih edilirken, serbest piyasa ekonomisinin hakim olduğu ülkelerde küçük ölçekli, bağımsız özel kullanımların yaygın olduğu görülmektedir. Rüzgar enerjisinden elektrik üretim sürecinin atmosfer kirliliğine sebebiyet vermemesi nedeniyle bu kaynak temiz enerji olarak nitelendirilmektedir. Rüzgar enerjisi problemlerinin çevreye uyumlu, duyarlı gelişmelerinin sağlanmasında; yerel ve bölgesel fiziksel planlama çalışmaları, haritalar, arazi kullanım yaklaşımları, planlama ve tasarım kriterleri önemli bir araç olarak karşımıza çıkmaktadır. Bugün en çok üzerinde durulan konu rüzgâr santrallerinin veya türbin gruplarının görsel etkisidir. Temel kriter, doğaya uyumlu, bütünleşmiş bir görsel etkinin oluşturulmasıdır. Rüzgâr enerjisinin desteklenmesindeki temel amaç, çevresel kaygılardan çok, enerji gereksinimini karşılamada kaynak çeşitliliğine gitmek ve yerel kaynaklardan yararlanmaktır.

Rüzgâr enerjisinin avantajları arasında; çok önem arz eden sürekli bir kaynak olması ve gelişen teknoloji ile birlikte enerji birim maliyetlerinin düşmesi sayılabilir. Rüzgâr türbinleri için geniş alanların ve sürekli rüzgâr alan bölgelerin gerekmesi, görsel ve estetik olarak olumsuz olmaları, gürültülü çalışmaları, radyo ve TV alıcılarında parazitlenme yapmaları rüzgâr santrallerinin dezavantajlarıdır.

Yenilenebilir enerji kullanımı; enerji kaynaklarında çeşitliliği artıran, azalmakta olan fosil kaynakların yerini alabilecek, yerli olduğu için fosil yakıtlardaki dışa bağımlılığı azaltan, kırsal alanda elektrik temininde önemli, fosil yakıtların yerine kullanılarak hava kirliliği sera gazı sorunlarına çözüm getirecek bir seçenektir. Bu nedenle yenilenebilir enerji alanında dünyadaki teknolojik gelişmelerin statüsünün analiz edilmesi ve ülkemiz şartlarında teknik ve ekonomik açıdan uygulanabilir olmasının belirlenmesi gereklidir.

Ülkemiz rüzgâr ve güneş enerjisi yönünden bereketli topraklarda bulunmakta olup bunu çok iyi değerlendirmeliyiz. Güneş ve Rüzgâr enerjisi uygulanabilme potansiyeline sahip teknoloji yatırımlarına yönelik çalışma ve gereksinim duyulan yasal düzenlemeler bir an önce benimsenerek yapılmalıdır.

 

Şevket GÖLÜK
Yazar & Web Editörü & Tekniker & Proje Tasarımcısı & Enerji Uzmanı 
http://sevketgoluk.blogspot.com.tr
https://www.facebook.com/sevketgoluk
https://twitter.com/sevketgoluk
https://www.instagram.com/sevketgoluk
 



 



2530 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

MADEN KAZALARI, KADER VE TEDBİRLER - 25/04/2023
Madencilik sektöründe çalışanlar eğitilse ve güvenlik önlemleri alınsa da, maden ocaklarında mekanize üretim yerine emek yoğun çalışılması nedeniyle, madencilikte ölümlü iş kazası sıklığı oldukça yüksektir.
ÜRETTİĞİMİZ ENERJİMİZ KADAR GÜÇLÜYÜZ - 24/09/2022
Enerji ihtiyacımızın yaklaşık %50’sini dışarıdan karşıladığımız resmi verilere göre de sabit olup, bu veriler bize enerji kullanımımızda dışarıya yüksek oranda bağlı olduğumuzu ortaya koymaktadır.
ANADOLU’DA YAKILAN TEKNİKER MEŞALESİ - 28/03/2022
Teknikerler olarak her ne olursa olsun bizler ülkemizi, bayrağımızı, vatanımızı seviyoruz. Bu sevgimizi ekonomimize, teknolojimize ve üretimimize yüksek oranda katkı sağlayarak göstermeye her daim hazırız.
PROJE YÖNETİMİ - 06/01/2022
Proje yönetimi yapılan işin mutlak başarı ile sonuçlanması için olmazsa olmaz bir yöntem şekli olup günümüz çağında önemi daha iyi anlaşılmaya başlamış ve önemi giderek te artmaktadır.
PANDEMİ SÜRECİNDE ÇALIŞANLARIN GÜVENLİĞİ - 07/07/2021
Pandemi dönemlerinde çok etkilenen kesimler çalışanlar olmaktadır. Uluslararası Çalışma Örgütü(ILO) istatistiklerine göre dünya geneli çalışan sayısı 3,3 milyar olup salgınlarda etkilenecek olan yüksek riskli işlerde 1.25 milyar insan çalışmaktadır.
İNŞAAT SEKTÖRÜNDE TEKNİKER İSTİHDAMI - 18/03/2021
Sektörde Mühendis, Teknik Öğretmen, Tekniker, Teknisyen ve Ustalar gibi unvanlı teknik insan gücü çalışmakta olup, sayısal orana bakıldığında birinci sırada vasıfsız işçiler ve ustalar çalışmakta iken ikinci sırada da Teknikerler çalışmaktadır.
DEPREM DEĞİL DENETİMSİZ BİNALAR ÖLDÜRÜR - 15/09/2020
Ülkemiz insanları ve ülke yönetiminde söz sahibi olan kurum/kuruluşlar deprem sonrası acil müdahaleleri, açılan yaralarımızı sarmayı öğrendi ama deprem öncesi yapılması gerekenleri öğrenemedi.
ÇALIŞMA HAYATINDA İŞ BULMA ÜMİDİMİZ YOK OLUYOR - 26/05/2020
İş bulmak ve çalışmak ilk olarak bireysel olarak insanların kendi yaşamlarını ve aile bireylerini yaşamlarını devam ettirebilmesi için tüm ülke insanlarımızın temel hedef ve ihtiyacıdır.
2019 YILININ GENEL ANALİZİ - 05/01/2020
Geriye dönüp baktığımızda günlerin, haftaları, haftaların ayları kovaladığı hızla geçip bir yıl yaşadığımızı da düşünsek aslında millet olarak zor bir yıl geçirdik.
 Devamı
DUYURU PANOSU
Radar Elektronik - Ankara
Takvim
Hava Durumu