• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • https://www.facebook.com/Haber-Tekniker-1805708642985868/
  • https://www.twitter.com/habertekniker
Turhan KARAKAYA
tkarakaya@habertekniker.com
MESLEKİ TEKNİK EĞİTİMİN EN ÖNEMLİ SORUNU; İMAJ
10/01/2018

Teknisyen olmak aslında bir yasal unvan, bir becerinin kanıtı, fen alanında bilginin kanıtlanmış halinin net ve somut göstergesidir bir bakıma. AB yeterlilikler çerçevesi ve Ulusal Yeterlilikler piramidinde 4. kademeyi temsil edecek kadar değerli ve önemlidir. Teknisyen unvanı öyle kolayca herkes tarafından kullanılamaz, kullanılmamalıdır da ayrıca... Çünkü; 3795 sayısı yasayla korunan bir değerdir. Nasıl mühendis olmayan kendine mühendis diyemezse, nasıl doktor, hemşire, öğretmen olmayan bu yetkileri ve ismi hak etmemesine rağmen kullanmışsa net bir şekilde suç işlemiş sayılırsa, Teknisyen adını, hak etmemesine rağmen kullanması aynı değerde suçtur. Teknisyen; ancak ve sadece bir Endüstri Meslek Lisesi veya Teknik Liseden mezun olarak elde edilen bir yasal haktır. Aynı durum Teknikerlik için de geçerli. Tekniker unvanını da yine aynı yasa koruyor. Tekniker adını kullanabilmek için ise mutlaka ve sadece Üniversitelerin Teknik Eğitim veren en az 2 yıllık Programlarından mezun olan Meslek Yüksek Okulundan başarı ile mezun olabilenler kullanabiliyor. Bu mezuniyeti olmayanlar bu unvanı kullandıklarında aslında yine açık bir şekilde kanuna muhalefet ediyorlar.


Oysa ki; en kolay tüketilen isimlerden biridir nedense Teknisyenlik. Eline alet edevat alıp, 2-3 ay sallamış bir eleman kendine kolaylıkla Teknisyen hatta Tekniker deyiveriyor, hatta kartvizit bile bastırıyor. Bundan dolayı da suç işlediğinin, hak yediğinin farkına bile varmıyor. İşte imaj sorununun en önemli sebeplerinden biri buradan kaynaklanıyor. Aslında kıymetli ve en az 12 ile 14 yıl eğitim gerektiren bu değerli yetkiler kolaylıkla hak etmeyen ellerde harcanıp gidiyor, değersizleştiriliyor.


Ya hesap sorulmadığından yada kıymet bilinmediğinden....


Bir diğer yandan astlık ve üstlük şartlanması imaj sorununun diğer kaynağı. Şöyle ki; aslında kimse kimsenin ne astı, ne üstü. Her nitelikli teknik insan başka bir amaç için yetiştiriliyor. Teknisyen; Fen eğitimi almış, ancak beceri yetkinlikleri Mühendis ve diğer kişilere göre çok daha gelişmiş kişidir. Tekniker ise; hem beceri hem bilgi açısından donanımlı kimse, Teknik Öğretmen; Teknisyeni yetiştiren, beceriyi ve tekniği öğreten kişi, Mühendis ise; hesap yapan, tasarlayan, projeyi oluşturandır. Her biri bir başka yetenek, beceri ve yetkinliğe sahiptirler. Ülkemizin maalesef alışmak zorunda bırakıldığı askeri düzenden olsa gerek, mutlaka birini diğerinin hiyerarşideki yerini belirleme hastalığımız mesleki teknik eğitimin geleceğini karartıyor. Bu yüzden herkes üst olmak istiyor. Üstlerse hayatla tanıştığında hayal kırıklığına uğruyor.


Ailelerde yapılan sohbetler ise cabası. Hiç üniversite yüzü görmemiş bir teyze bile 2 yıllık okuyan bir gence; ‘Olsun, üzülme’ diye teselli veriyor. Bilmiyor ki 2 yıl değil 14 yıl...


Öyle ileri boyuta gidiyor ki bu iş; aile sohbetlerinde evlenme yaşına gelmiş kızların bile tek övünç kaynağı; ‘Beni ne doktorlar, ne mühendisler istedi’ boyutuna varmış durumda. Pek tabii hal böyle olunca kimse ne teknisyen olmak ne de tekniker olmak istiyor, gençlerin hayallerini süslemek yerine kaçırıyor.


Yetki meselesi de imaja sekte vuran bir diğer ana sorun. Neredeyse tüm yetkiler lisans ve üstü düzeydeki diploma sahiplerine verilmiş durumda. Diğer eğitimlerin ve diplomaların kıymetinin olmadığı anlayışı maalesef topluma yerleştirilmiş durumda. Bir de bunun üzerine ‘Ara Eleman’ lafı yerleştirilince iş iyice içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Kendini ana pozisyona çeken herkes başka ailelerin iyi yetişmiş nitelikli evlatlarına kolayca; ‘Ara’ lafını yapıştırıveriyor. Buradan sormak lazım; acaba kim çocuğunu Ara Eleman olsun diye Mesleki Eğitime Yönlendirir? Hiç kimse istemez değil mi? Ara eleman yerine Nitelikli İş Gücü, Nitelikli insan desek çok mu zorlanırız?


Uzun sözün kısası; Kendi sahip olduğumuz unvanlar dışındaki diploma, yetkinlik ve unvanlara da değer vermek zorundayız. Eğer değer vermezsek, onlar zaten değer ve kıymetlerinin farkındalar. Bekledikleri tek şey saygı ve değerli hissetmek. Sonra mumla arasak bulamayız. Başımızı ellerimizin arasına alıp düşünme zamanı geldi de geçiyor...

 

Turhan KARAKAYA

Proje İstanbul Genel Müdürü 

Endüstri Yüksek Mühendisi-MBA, A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı, İşletmeci, Mekatronik Teknikeri, İklimlendirme&Soğutma Teknikeri

Kaynak: http://www.turhankarakaya.com.tr

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 



1815 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

BİR TEKNİKERİN HAYAT YOLCULUĞU - 21/11/2014
BİR TEKNİKERİN HAYAT YOLCULUĞU
DUYURU PANOSU
Radar Elektronik - Ankara
Takvim
Hava Durumu